İlk röportajımız için konuğumuz olan Stackpole İnternational/Human Resources Manager Başak Ertaş'a teşekkür ederiz.

Yakın zamanda yeni röportajlarla karşınızda olacağız.

Keyifli okumalar.

İK'nın gelecekteki gündemini sizce hangi konular oluşturacaktır?

İK’nın değişmeyecek gündeminin yeteneği bulmak ve yeteneğin tercih ettiği iş ortamını yaratmak olacağını düşünüyorum.

Bugün gündemimizde olmayan; “çoklu” kariyer, birden çok yerde çalışma, hızla değişen/gelişen yeniliklere uyum sağlamak için farklı öğrenme modellerinin geliştirilmesi ve sistemlermize dahil edilmesi, işyerine gelmeden çalışma modelleri, tüm süreçlere esneklik ve hız katma gibi konuların bizi beklediğini düşünüyorum.

Bunun için şimdiden dijital İK altyapılarının oluşturulması, sistem ve uygulamaların olabildiğince sadeleşmesi, teknolojiyle uyumlu hale gelmesi için çalışmalar günümüzün en önemli kısmını oluşturmaya başladı bile.

Yetenekli işgücünü çekebilmek için firmaların üstüne düşen görevler nelerdir?

İşin en önemli kısmının kavramları doğru tanımlamak olduğunu düşünüyorum. Firmaların kendileri için “yetenek” tarifini çok iyi yapmaları birinci adım. Sonrasında bu tanıma uygun hedef kitlenin istek ve beklentilerini iyi anlamak önemli.

Beklentileri kurum kültürü ile de uyumlayarak gerekli sistemleri kurmak önemli. En az bunun kadar önemli olan bir başka konu da firmanın kendisini çok iyi tanıtması, anlatması, mevcut yetneklerini birer marka elçisi gibi konumlaması diye düşünüyorum.

Olmazsa olmaz  derseniz,  yenilik ve değişime açık, paylaşımcı, bireyse farklılıklara saygılı  bir çalışma ortamı yaratmak diyebilirim.

İş arama sürecinde olan orta ve üst kademe yöneticilere neler tavsiye edersiniz?

İş arama sürecini hızlandırabilecek olan kişinin niteliklerine, tecrübesine, ilgisine ve en fazla katma değer yaratabileceği sektör/ortama en uygun firmaları hedeflemesi olabilir. Bu gözle kendi değerlendirmesini yapmak, hedefleyebileceği şirketleri belirlemek ve o şirketleri aktif olarak takip etmek yardımcı olacaktır. Sosyal ağları sıkı takip etmek, danışman firmalarla iletişim halinde olmak ve kişinin kendi sosyal çevresiyle oluşturduğu bağları kullanmanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Bir de orta ve üst düzey yöneticilerde özgeçmişlerini anlatırken geçmiş başarılarını ve yarattıkları etkiyi çok da yeterli vurgulayamadıklarını gözlemliyorum. Belki “zaten yapılması gereken işlerdi” gibi bir varsayım oluyor. Özgeçmişlerini orataya koydukları performans ve başarı öyküleri gözlüğüyle bir kere daha gözden geçirmelerini tavsiye edebilirim.